2015 Bütçesi, Hesap Vermez, Hukuksuz, Otoriter, Adaletsiz,
Dinselleştirme ve Polis Bütçesidir
2002 sonrası Türkiye’sinin uygun iç iklimi ve dünyanın uygun para rejiminde hızlı büyüme şansı bulan ve bu sayede daha uygun bütçeler ve uygulamalarla seçmen tabanını hızla genişleten AKP hükümetleri, son yıllarda şemsiyenin ters dönmesiyle daha otoriter, hesap vermez, hukuksuz icraatlarına bütçeyi de eklemişlerdir. Son yılların bütçeleri çerçevesinde gözlendiği gibi, Sayıştay başta olmak üzere kamu denetim kurumlarından kaçan iktidar, 17–25 Aralık 2013 soruşturmalarıyla ortaya çıkan sistemik rüşvet, usulsüzlük iddiaları karşısında yargı önünde aklanmayı seçmek yerine, yargı ve emniyette tasfiyelere giderek, medyaya inanılmaz yasaklar, baskılar uygulayarak, Anayasal toplantı, gösteri yürüyüşü, protesto haklarını onlarca gencin ölümüne, sakat kalmasına mal olan devlet terörü ile baskılama yoluna giderek kapatmaya çalışmıştır. İktidarın, 2013 ile birlikte iyice ortaya çıkan otoriterleşme çabaları 2014’te sürmüş, 2015’te de koyulaşacağa benzemektedir.
TBMM Genel Kurulunda görüşülmeye başlanan 2015 Bütçesi’nin yüksek derecede “güvenlik” algısı ile hazırlanmış bir polis bütçesi ve son yıllarda ağırlığı giderek artan bir dinselleştirme ve otoriterleşme bütçesi olduğu görülmektedir. 2014’ün ilk 10 ayında polis harcamalarının sağlık harcamalarını 2 milyar TL geride bırakarak 19 milyar TL’ye ulaşması, askeri harcamaları bile geride bırakması bu yaklaşımın yansımasıdır.
Odağında “polisleşme” olan bu bütçenin, yüzde 3’lere gerileyen büyümenin sonucu daha dar vergi gelirleriyle yetinmeye çalışacağı bir gerçekliktir. Ancak, 2015 genel seçimleri de göz önünde tutulacaktır. Seçmeni yıl ortasına kadar sıkmamak için bugüne kadar 62 milyar dolara ulaşan özelleştirmeleri koyultarak, para eder her kamu varlığını haraç mezat satarak, bedelli askerlik gibi bir defalık gelirlerin dibini kazıyarak seçim öncesinde yalancı bir bahar havası estirilecek, sonrasında ise kaşığın ucuyla verilen sapıyla çıkarılacaktır. Bugüne kadar 12 milyar TL’ye yakın kemirilmiş İşsizlik Fonu kaynaklarına bu amaçla daha fazla el atılması sürpriz olmayacaktır.
Her tür hesap verme sorumluluğunu, her tür hukuk kuralını çiğneyerek yürütülen bütçe için gelir toplama icraatının, harcama ayağında da yine adaletsizlikler, hukuksuzluklar sürmektedir. 2015 personel gider hedefleri, kamu personelinin yüzde 10’a dayanan enflasyon kayıpları karşısında koruyamayacaktır. Ayrıca, kamu istihdamında iyice artırılan partizan, yandaş kadrolaşma yaklaşımı da toplumsal tansiyonu hızla yükseltmektedir.
Düşük büyüme ile küçülecek bütçede bile mal ve hizmet alımları ile sınırlı yatırımlarda kayırmacı, yandaş girişimcileri kollayıcı tutumun 2015’te devam edileceğine ilişkin bütün ipuçları ortadadır. Kamu yatırımlarını kamu eliyle gerçekleştirmek yerine “Yap-işlet-devret, yap kirala” gibi imtiyaz uygulamalarını içeren “Kamu-Özel Ortaklığı” projeleri, bütçelerin gerçek yüzünü karartan yeni uygulamalar haline gelmiştir. Büyük toplumsal bedeller öngören İstanbul 3. Havalimanından 3. Köprüye, nükleer santrallerden sağlık kampüslerine, bugüne kadar 167 sözleşmeye konu olan bu projelerin büyüklüğü 90 milyar dolara yakındır. Bu yatırımlar seçilen yerli-özel firmalar tarafından yapılmakta ancak kamu, arsa tahsis ederek, Hazine garantörü olarak, hizmet alım garantisi vererek baş aktör durumundadır. Bu projelerin bugünkü bütçelerde görünmeyen yükleri, gelecek bütçelere olağanüstü yükler ve rant transferleri getirecektir. Bu projelerin TBMM’den ve tüm denetim kurumlarından kaçırılması başlı başına bir hukuk felaketidir.
Hesap vermezlik ve hukuksuzluğu Atatürk Orman Çiftliği arazisi üstüne kondurulan sözde Saray ile zirveye taşıyan iktidar, Birliğimiz TMMOB ve bağlı Odaları idari ve mali baskılanma altına almaya, kamusal denetim görevini yapamaz duruma getirme çabasındadır. Bu çabanın boşa çıkarılacağını buradan ilan ederiz. TMMOB ve bağlı odalar, yasaların verdiği yetkiye dayanarak toplum adına doğru ve eksik gördükleri her görüşü kamuoyu ile paylaşmaya, gerekli gördükleri durumlarda yargıya götürerek adaletin sağlanmasına dönük çabalarını bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da sürdürmeye devam edeceklerdir.
TMMOB Makina Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu