Lisans Eğitimine Dayalı Meslek Alanları ile TMMOB Yasası’nda Değişiklik Öngören “Uluslararası İşgücü Kanun Tasarısı”
TBMM’den Geri Çekilmelidir
Kendi Ülkemizde Mülteci Olmayacak, Mesleğimiz ve Yasamıza Sahip Çıkacağız
Türkiye’de mühendislik ve mimarlık unvanlarının kullanılması hakkındaki uygulamalar, 1938 tarihli 3458 sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkında Kanun, 1954 tarihli 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu ve Anayasa’nın 135. maddesine dayanmaktadır.
Yabancı mühendis ve mimarların ülkemizde çalışma koşulları ise 06.03.2003 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Yasa ile belirlenmişti. Bu yasa ülkemizde çalışacak yabancı mühendis, mimarların çalışma izinlerini ve çalışma koşullarını düzenlemekte; yetkilendirdiği kurumlar vasıtasıyla yabancı çalışanların takibinin yapılmasını sağlayan önemli bir düzenleme idi. Bu yasa ile ülkemizde unvanlarını kullanacak yabancı mühendis ve mimarların faaliyetleri, yürürlükteki 3458 sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkındaki Kanun ve 6235 sayılı TMMOB Kanunu’nun ilgili maddeleri ile uyumlu kılınmakta idi. Böylece 4817 sayılı yasadan önce yabancıların çalışması ile ilgili olarak kurumlar arasında yaşanan yetki sıkıntısı ve karmaşa giderilmiş, uygulama bir standarda oturtulmuştu. Bu çerçevede yetkili kılınan TMMOB ve Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın görüşlerinin alınması suretiyle yabancıların çalışma izinlerinin gerekli belgeler eşliğinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından verilmesi mümkün olmaktaydı.
Yukarıda özetle aktardığımız yasal çerçeve 2007 yılından itibaren sürekli olarak tahrip edilmektedir. Anayasal dayanaklar üzerinde kamusal hizmet ve kamusal denetim faaliyetleri yürüten TMMOB’nin (ve bağlı Odalarının) 62 yıllık, uygulama ve birikimi, bugün açık bir saldırı altındadır.
Şöyle ki, 23.05.2007 tarihinde TBMM’de benimsenen fakat 07.06.2007 tarihinde Cumhurbaşkanı tarafından Meclise iade edilen 5665 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun ile Bazı Yasalarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı girişiminden bu yana konu, yerli mühendis ve mimarların aleyhine bir yön kazanmıştır. Zira 05.02.2010 tarihli ve 5951 sayılı, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun adlı torba yasa ile, 4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Yasa’nın 12. maddesi değiştirilmiştir. Bu değişiklik ile 6235 sayılı TMMOB Kanunu’nun 34. ve 35. maddeleri işlevsizleştirilmiş, mühendis ve mimarların ülkemizdeki tanım ve işlevinin, uluslararası tekeller lehine değiştirilmesi yönünde önemli bir adım atılmıştır.
Konu şimdi Uluslararası İşgücü Kanun Tasarısı ile sürmektedir. Bakanlar Kurulu’nun 22.06.2016 tarihli kararı üzerine Başbakan imzalı olarak 23.06.2016 tarihinde TBMM Başkanlığına iletilen Uluslararası İşgücü Kanun Tasarısı, 28.06.2016 tarihinde ilgili Meclis komisyonunda jet hızıyla aynen onaylamıştır. Tamamen uluslararası sermaye ve yerli işbirlikçileri lehine olan tasarı, ülkemiz ve birçok akademik meslek disiplini ile birlikte yerli mühendis, mimar, şehir planlamacıları aleyhine birçok olumsuzluğu içermekte, TMMOB Yasası’nda değişiklik yapılması öngörülmektedir. Tasarının yasalaşması durumunda:
Yabancı sermaye lehine yapılan önceki bütün yasaların mantığı doğrultusunda bir düzenleme daha yapılmış olacaktır.
Ülkemiz mühendis, mimar, şehir planlamacıları, kendi ülkelerinde mülteci ve ikinci derecede ucuz bir işgücü konumuna düşürülecektir.
Yabancıya bağımsız çalışma izni verilecek, yurttaşlarımızın serbest çalışma hakkı ellerinden alınarak yabancıların yanında düşük ücretli çalışan konumuna getirilecektir.
Rekabet ve haksız rekabet, yabancı çalışanlar lehine olacaktır.
Mühendis, mimar, şehir planlamacısı işsizliği artacaktır.
Akademik ve mesleki yeterliliğini kanıtlamayan, diploma denkliği aranmayan yabancı çalışanlar “nitelikli işgücü” sayılacak, kanıtlayan yurttaşlarımız ise “ara eleman” konumuna indirgenecektir.
Başka ülkelerin teknik elemanları hiçbir denetim ve kontrole tabi olmaksızın, “beyana dayalı” olarak ülkemizde meslek icra edeceklerdir.
Yabancı çalışanlar ülkemize gelmeden, uzaktan ve vergi ödemeksizin çalışabilecek; ülkeye gelenler ise çalışma ve ikamet izni almaktan muaf tutulacaktır.
Uluslararası hukukta yer alan “karşılılık ilkesi” uluslararası sermaye güçleri lehine yok hükmünde sayılacaktır.
Siyasi iktidar bu tasarı ile 1938 ve 1954’te o dönemin parlamenterlerinin ortak iradesi ile çıkarılmış ve bu coğrafyanın çalışanlarının hak, hukuk ve çalışma özgürlüklerini güvence altına alan bir çerçeveyi adım adım yok etmektedir.
Bu olumsuzluklar karşısında gerçekte yapılması gereken şunlardır:
Yabancı mühendis mimarlardan istenecek koşulları ortadan kaldırmaktan vazgeçilmeli, ülkemiz mühendis ve mimarlarında aranan koşulların yabancı mühendis-mimarlardan da isteyecek düzenlemeler yapılmalı; TMMOB ve bağlı Odaları, kamu yararını sağlayıcı düzenlemeleri yapan ve her aşamada başvurulacak bir kurum olarak değerlendirilmelidir.
Çevreden inşaata, gıdadan kimyaya, madencilik ve enerjiden sanayi ve ekonominin bütününe ilişkin meslek-uzmanlık alanları bulunan TMMOB ve bağlı Odalarının yetkilerini, ülkemiz ve mühendislik-mimarlık birikimimiz aleyhine yeniden düzenlemeyi öngören tasarı Meclis gündeminden çekilmelidir.
Bilinmelidir ki, kendi ülkesinde yabancı konumuna getirilen mühendis, mimar ve şehir planlamacıları, yurttaşlık ve meslek haklarını elinden almak isteyenlere “dur!” diyecektir.
Mühendisini, mimarını, şehir plancısını gözden çıkaranlar bilmeliler ki, bu ülkenin mühendis, mimar, şehir planlamacıları da kendilerini gözden çıkaracaktır.
Üyelerimizi, halkımızı ve kamuoyunu bu konuda duyarlılığa ve dayanışmaya davet ediyor; bu vesileyle bayramlarını kutluyor, huzur ve refah içinde bayramlar diliyoruz.
Ali Ekber Çakar
TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı