Açış konuşmalarını Oda Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Yunus Yener ve Odamız Edirne Şube Başkanı Aziz Avukatoğlu`nun yaptığı sempozyuma 100`ün üzerinde katılımcının yanı sıra, birçok akademisyen konuşmacı ve tartışmacı olarak katılım sağladı.
Üç ayrı oturumun yapıldığı sempozyumun, Başkanlığını Edirne Şube Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Avukatoğlu`nun yaptığı ‘Türkiye`de Mühendislik ve Mühendisler: Eğilimler, Sınırlılıklar, Olanaklar` başlıklı I.Oturumu`nda Gazi Üniversitesi`nden Prof.Dr.Aziz Konukman ve Ankara Üniversitesi`nden Doç.Dr.Serdal Bahçe konuşmacı olarak yer alırken, Başkanlığını Trakya Üniversitesi`nden Prof.Dr.Yılmaz Çan`ın yaptığı ‘Ergene Havzası; Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Dönüşüm` başlıklı II.Oturumu`nda ise Trakya Üniversitesi`nden Prof.Dr.Mahmut Güler, Öğr.Gör. Elvin Aydoğan ve MMO Enerji Çalıma Grubu Üyesi Orhan Aytaç konuşmacı olarak yer aldı.
‘Ergene Havzası`nda Mühendisler: Araştırma Sunumu,Tartışmalar ve Forum` başlıklı III.Oturum`a ise Oda Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Yunus Yener başkanlık yaptı. Ankara Üniversitesi`nden Prof.Dr.Gamze Yücesan Özdemir`in sunumunu yaptığı ‘Ergene Havzası`nda Mühendisler: Fabrika, Toplumsal Yaşam ve Kent Deneyimleri` konulu Forum`da; Trakya Üniversitesi`nden Yrd.Doç.Dr. Elif Hacısalihoğlu, Namık Kemal Üniversitesi`nden Dr. Denizcan Kutlu ve Gaziantep Üniversitesi`nden Yrd. Doç. Dr. SerkanÖngel tartışmacı olarak yer aldı.
Oda Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Yunus Yener‘in açış konuşması:
Sayın Konuklar, Sayın Katılımcılar,
TMMOB‘ye Bağlı Odaların Sayın Başkan ve Yöneticileri,
Sevgili Basın Mensupları,
Fabrika, Toplumsal Yaşam ve Kent Deneyimleri ana temalı Ergene Havzasında Mühendisler Sempozyumu‘na hoş geldiniz.
TMMOB Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu ve şahsım adına sizleri saygıyla selamlıyorum.
Odamız bilindiği gibi her çalışma döneminde birçok kongre, kurultay, kurultay, sempozyum etkinlikleri düzenlemekte, meslek disiplinlerimizin bilimsel ve toplumsal gereksinimler doğrultusunda gelişmesi ve ülkemizin sanayileşmesine, kalkınmasına, demokratikleşmesine, halkımızın mutlu, bilimsel-teknik gerekler ve standartlara uygun çağdaş bir yaşam sürmesine yönelik katkı sunmayı hedeflemektedir.
Ayrıca Odamızın meslek alanlarımız başta olmak üzere, ülkemizin gelişmesine katkı sunacak birçok araştırmaya da imza attığını da belirtmek isterim. Meslek alanlarında bilimi, tekniği ve teknolojiyi izleyen, yorumlayan ve ülke çapında gelişimine katkı sunmayı amaçlayan Odamız, geçmiş çalışmalarından taşıdığı bilgi ve deneyimiyle oluşturduğu platformlarda birçok konuya ilişkin alternatif görüş ve öneriler ortaya koymaya çabalamaktadır.
Bu kapsamda bugün de burada birbirinden değerli uzman, akademisyen katılımcılarımızla ve değerli meslektaşlarımızla, üretim organizasyonunda yaşanan değişimin içinde sanayileşmeyi, mühendisliği, emek süreçlerini, kentleşme, kentsel dönüşüm ve sanayi mekânı ilişkisini tartışmak için bir araya geldik.
Öncelikle TMMOB Sanayi Kongresi 2017‘ye doğru sürdürdüğümüz çalışmalar kapsamında yerellerde başlattığımız çalışmanın en önemli ayağının Ergene Havzası‘nın da içinde bulunduğu saha çalışmaları olduğunu belirtmeliyim. Oda olarak bu yıl, Gebze‘de başarılı bir şekilde tamamladığımız araştırmanında verdiği özgüvenle; dört farklı sanayi kenti ve havzasında mühendislerle birebir gerçekleştireceğimiz saha çalışmalarını önümüze koyduk. Ergene Havzası ve Gaziantep‘te çalışmaların büyük bir kısmını hızlıca tamamladık, bu çalışmalardan sonra Bursa ve Konya‘da da çalışmalara başlayacağız.
Peki bu çalışmalardan ne murat ettik?
Geniş bir kapsamda gerçekleştirdiğimiz ve daha önce sistematik akademik ve bilimsel çalışmanın olmadığı bir alanda ilk ve öncü bir atılımla, yapılmamış olanı hedefleyerek, Türkiye‘de yeni mühendislik örüntülerini incelemeyi amaçladık. Mühendislerin iş deneyimlerini, gündelik hayat deneyimlerini, kültürel, toplumsal ve politik deneyimlerini ve de kent deneyimlerini bir bütün olarak inceledik.
Bu araştırma sırasında iş deneyimi alanında çalışma koşullarını, ücretlerini, vasıf yahut yaratıcılıklarını, otonomi, denetim, teknoloji, kariyer, meslek gibi konuları sorguladık. Anket ve görüşmeler yaptık, hem birebir hem de grup olarak mühendislerle görüşme olanağı yakaladık.
Araştırmanın sonucunda, Türkiye‘nin önemli bir üretim bölgesi olan Ergene‘de mühendislerin meslek, statü ve hayat tarzlarının temel belirleyenlerini ortaya koymayı amaçladık. Özellikle üçüncü oturumda yaptığımız çalışmanın detayları sizlere sunulacak.
Amacımız, Türkiye‘nin farklı üretim merkezlerinde yaptığımız bu çalışmanın sonuçlarını sizlerle ve geniş kamuoyu ile paylaşmak, Türkiye‘nin güncel mühendis örüntülerini daha somut hale getirmektir. Geçtiğimiz yıl Gebze‘de üretim süreçlerindeki dönüşümün mühendisler üzerindeki etkilerini inceleyen çalışmamızla startını verdiğimiz bu çalışmaların bulgularındaki bölgeler arası benzerlik ve farklılıkların tablonun bütününe önemli bir katkı yapacağını umuyoruz.
Değerli Katılımcılar;
Ülkemizin bugün siyasi gündemi kadar ekonomi gündemi de her gün yeni bir krizi önümüze koymaktadır. Uluslararası mal ve finans piyasalarına bir ucuz ithalat cenneti ve yüksek dış borçlanıcı olarak eklemlenmek suretiyle, küresel işbölümü içerisinde montaj sanayinin taşeron bir üreticisi haline getiren politikalar bu krizlerin yapıtaşlarıdır. Bu politikalar eşliğinde, “rekabet gücü” ve “ihracat” kavramlarıyla cilalanmış bir “dibe doğru yarış” bugün karşımızdadır.
Ülkemizin başka ülkelerin teknoloji pazarı haline gelmesi, teknoloji üretiminde, projelendirme ve mühendislik tasarımında, Ar-Ge ve yerli üretimde her geçen gün daha da olumsuzlaşan bir tablo önümüzdedir.
Tüm bu sonuçlar, bugün bir yandan mühendislik mesleğinin yaşadığı itibarsızlaşma ve değersizleşme, diğer yandan da işsizlik ve güvencesizlik tüm ciddiyetiyle önümüzdedir.
Bu sorunları sadece iktisadi açıdan değerlendirmek son derece eksik olacaktır. Mühendislik mesleğinin toplumsal yaşam içindeki yeri ve konumu göz önüne alındığında, yaşanan dönüşüm, kültürel, siyasal ve ideolojik dönüşümlere de ayna tutacaktır.
Değerli Katılımcılar,
Neoliberal, rantçı, kapkaççı, usulsüzlük ve yolsuzlukların sıradanlaştırıldığı, gelir dağılımının her geçen gün giderek daha da bozulduğu, üretim, mühendislik, sanayi, kent ve çevre koşullarının önemli değişim-dönüşüm geçirdiği ülkemizde, mevcut durumdan çıkış için emperyalizmden bağımsız siyasi bir iradeyle, yeniden planlama, sanayileşme, kalkınma hamlesi için halkçı, toplumcu bir yaklaşım ve modele ihtiyaç vardır.
Bu modelin oluşturulmasına, bugün burada gerçekleştireceğimiz tartışmaların da katkısı olacağını umut ediyorum.
Sözlerimi bitirirken, Kayseri‘de çocuklarımızın katledilmesi ve son olarak Rusya‘nın Türkiye Büyükelçisi Andrey Karlov‘un Ankara‘da bir polis tarafından tekbirler eşliğinde öldürülmesiyle devam eden tüm terör eylemlerini kınıyor ve lanetliyorum. Ülkemizi patlayan bombaların, katliamların, ölümlerin ülkesi haline getiren tüm politikalardan arınmış, insanı, yaşamı ve barışı merkezine alan, toplumsal refah ve huzuru savunan bir ülke özlemini Odamız adına bir kez daha belirtmek istiyorum.
Son olarak sempozyuma katkıda bulunan herkese içtenlikle teşekkür ediyor, hepinizi 2017‘nin Aralık ayında Ankara‘da yapılacak olan TMMOB Sanayi Kongresi 2017‘ye davet ediyor, Oda Yönetim Kurulumuz adına saygılar sunuyor, etkinliğimizin başarılı geçmesini diliyorum.
|