TMMOB adına Odamız tarafından iki yılda bir düzenlenen TMMOB Sanayi Kongresi 2023, Aralık ayında Ankara’da toplanacaktır. Bu kongre kapsamındaki Sanayi Kongresine Giderken AKP İktidarının 20 Yılı etkinliği ise 15 Nisan 2023 Cumartesi günü MMO Eğitim ve Kültür Merkezinde Oda Başkanı Yunus Yener ve TMMOB Başkanı Emin Koramaz’ın açılış konuşmalarıyla başladı.
Oda Başkanı Yunus Yener etkinlik açılışında özetle şöyle konuştu:
“Rant ve yağma düzeni oluşturuldu”
“Emek düşmanı neoliberal politikalar, sanayisizleşme, kuralsızlaşma, anayasasızlaşma, liyakat ve hukuk tanımazlık temelinde tam bir rant ve yağma düzeni oluşturulmuştur. Sermaye birikimi politikaları eş, dost, akraba, yandaşlara sermaye transferleriyle oligarşik niteliktedir. Birikim tarzı-emek süreci ilişkisinde emek hep gerileyen taraftır. Bu iktidar Cumhuriyet, laiklik, demokrasi, kamu düzeni, kamu yararı ve kamusal denetim normlarını tasfiye ederek siyasal İslamcı bir rejim değişikliği gerçekleştirmiş ve bu süreç emperyalizmin desteğiyle yaşanmıştır. Bütün temel hak ve özgürlükler yok sayılarak fiilen tasfiye edilmiş, toplumsal muhalefete karşı devlet şiddeti ve onun yan aparatları devreye sokulmuştur. Özetle AKP iktidarı tarihsel ve toplumsal yıkım ve kötülük iktidarı olmuştur.
“Türkiye sanayisizleşiyor”
TMMOB Sanayi Kongrelerinde yıllardır vurgulanan bir saptama var: Türkiye sanayisizleşiyor. Peki, iktidar sanayi ve bağlantılı konularda ne diyor? Yıllar önce iktidarın bir bakanı, Türkiye’nin Müslüman bir ülke olduğunu, konumu itibarıyla mucitler çıkaramadığını, bunun için gençlerin ara eleman olarak yetiştirilmeye odaklanılması gerektiğini söylemişti. Bir başka bakan, daha sonra Başbakanlığı döneminde Bilişim Zirvesine de katılmıştı, Ulaştırma Bakanlığı döneminde şunları söyleyebilmişti: “Bu bilişim, fazla kafa yorarsan sıyırırsın, nimetlerinden kullanıp yararlanıp işini göreceksin. Kafayı taktın mı o zaman işin kötü.” Yine başka bir bakan övgüyle yurtdışına mühendis, sonraki düzeltmesiyle de mühendislik ihraç ettiğimizi söyledi. Bir yandan ihraç övgüsü, bir yandan “varsın gidiyorlarsa gitsinler” dışlaması, değersizleştirmesi! Bugün sanayi, düşük teknolojili üretimle, emek yoğun sektörlerle, finans transferleri ve mafyatik, oligarşik bir rant ağı ile kuşatılmışlıkla belirleniyor. Üretim gücünün tahribi, dış borçlara ve ithal girdilere bağımlılık, borç ve faiz ödemelerinin büyüklüğü, inşaat-rant odaklılık vb. olgular, ülkemizin sanayileşmeden tamamen uzaklaştığını ortaya koymuştur.
“Türkiye’nin gerçek kurtuluş yolu demokratikleşme ve kamuculuktur”
AKP iktidarının “sanayi” açısından 20 yılının bir özeti de böyledir. Mevcut durumdan köklü çıkış yolu, yıllardır dile getirdiğimiz üzere emperyalizmden ve piyasa güçlerinden bağımsızlığı sağlayacak bir siyasi iradenin oluşumudur. Halkçı toplumcu planlama-kalkınma politikaları ile her alanda kamu yararının ve kamusal denetim ağlarının hakim olması gerekmektedir. Bu yöndeki bir demokratikleşme, kamuculuk ve halk egemenliğinin tesis edilmesi Türkiye’nin gerçek kurtuluş yolu olacaktır.”
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz ise açılışta özetle şöyle konuştu:
“Emek ve toplum düşmanı bir siyasal program uygulanıyor”
“Hepinizin bildiği gibi ekonomiden siyasete, dış politikadan güvenliğe, kamu yönetiminden adalete, kentleşmeden çevreye, tarımdan gıdaya, sağlıktan eğitime kadar her alanda büyük sorunlarla yüz yüzeyiz. AKP, yirmi yıllık iktidar dönemi boyunca, küresel emperyalist güç merkezlerinin güdümünde, sermayenin çıkarları doğrultusunda emek ve toplum düşmanı bir siyasal programın sadık uygulayıcısı oldu. Özelleştirme uygulamalarından sermayeye tanınan kolaylıklara, bölgesel ilişkilerden göçmen politikalarına kadar her alanda küresel kapitalist ilişkiler içinde kendisine tanımlanan sınırlar çerçevesinde hareket etti. İktidar, bu sadakatin karşılığını uzun yıllar boyunca ekonomik ve siyasi destek olarak arkasında buldu. Bu destek, iktidarı hemen her konuda radikal adımlar atmakta cesaretlendirdi ve pervasızlaştırdı. Yani bugün her ne kadar siyasi iktidar hemen her konuda “dış güçler” diye veryansın etse de, ülkemizde tek adam rejimi, küresel emperyalist ilişkilerle uyum içinde ve bu uyum sayesinde ortaya çıktı. Bu noktadan bakarsak bugün tek adam rejiminin karşı karşıya olduğu kriz, sırtını dayadığı kapitalist merkezlerin yaşadığı krizden bağımsız değildir.
“AKP’ye inanmadık, boyun eğmedik”
Ne mutlu bize ki TMMOB olarak 20 yıldır bir kez bile AKP’nin dümen suyuna girmedik. AKP’nin yağma ve yıkım politikalarına onay vermedik. AKP’ye inanmadık, boyun eğmedik. Bu yüzden AKP’nin 20 yıldır en çok uğraştığı kurumlardan birisi olduk. Daha geçtiğimiz hafta bir televizyon programında Erdoğan TMMOB’nin kendilerine ne denli engel olduğunu söyleyerek seçimlerden sonra bizimle hesaplaşacağını söylüyordu. Buradan bir kez daha dile getireyim, biz böyle tehditlerle susturulacak bir örgüt değiliz. Bizim geleneğimiz, bu ülkedeki mühendis, mimar ve şehir plancılarının köklü mücadelesine dayanmaktadır. Bizim geleneğimiz bu ülkenin baş eğmeyen devrimcilerinin mücadelesine dayanmaktadır. Bizi hiç kimse susturamaz, yolumuzdan kimse döndüremez.
“Umutlu yarınlar için mücadeleye devam edeceğiz”
Bildiğiniz gibi TMMOB olarak yıllardan beri seçim dönemlerinde bir seçim bildirgesi hazırlayarak ülkemizin temel meseleleri hakkındaki görüşlerimizi dile getiririz. Bu seçimler için de benzer bir çalışmayı yaptık ve hazırladığımız seçim bildirgemizi kamuoyuyla paylaştık. Bu seçimlerde de sözümüzü esirgemeden konuşacağız. Cumhuriyetin yüzüncü yılında, ülkemizi bitmeyen krizlere sürükleyen tek adam rejiminin geleceğimizi elimizden alma çabasına karşı, Cumhuriyetimizi eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik, laik temeller üzerinde yeniden inşa edebilme umudu için tüm birikimimizi seferber edeceğiz.”