TMMOB Makina Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu Başkanı Emin KORAMAZ:
TBMM Gündemindeki Kamu İhale Yasası’nda Değişiklik Öngören Tasarı ile Kamu İhale Sisteminin Serbestleştirilip, Kuralsızlaştırılması Amaçlanmaktadır
Tasarının Yasalaşması ile Mühendislik ve Mimarlık Hizmetlerinin Kamu Denetimindeki Fonksiyonu Geriletilecek ve Önemli Hak Kayıplarına Yol Açılacaktır
Aynı Şekilde Kamu Düzeni ve Kamu İhalelerine İlişkin Yerleşik Esaslar Bozulacak, Kamu İhale Kurumu ve Kurulu Zayıflatılacak, Yeni Yolsuzluk ve Usulsüzlüklerin Önü Açılacak, Haksız Rekabet Yaygınlaşacaktır
Kamu alımlarında istenilen mal, hizmet ve yapıma ilişkin ödenen bedellerin kamu kaynakları ve esasen biz yurttaşlardan alınan vergilerle karşılandığı bilinmektedir. Dolayısıyla kamu hizmetlerinde kullanılacak mal, hizmet ve yapıma ilişkin işlerin gerçekleşme biçimi, yürütülüş süreci ve buna dönük harcamaların kamusal denetimi gereksindiği de açıktır.
Bu sürecin ne kadar sağlıklı yürüdüğü tartışması bir yana, TBMM’de görüşülmekte olan “Kamu İhale Kanunu İle Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”nın, öncelikle kamu kurumları ve TMMOB’den görüş alınmaksızın TBMM’ye sevk edilmesi anlamlıdır.
Tasarının resmi özetinde amaç şöyle ifade edilmiştir: “Tasarı ile 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ile 5/1/2002 tarihli ve 4735 sayılı Kamu İhale Kanununun kabul edilmesinden bu yana Avrupa Birliği müktesebatında yapılan değişiklikler göz önüne alınarak, ihalelere yönelik yapılacak başvurulara ilişkin incelemelerin kısa süre içerisinde tamamlanmasını mümkün kılacak değişiklikler ile uygulamada yaşanan bazı sorunların çözümüne yönelik düzenlemelerin yapılması amaçlanmaktadır.” Oysa Yasa Tasarısı ihalelerde kamu denetimini ortadan kaldırma, Kamu İhale Kurumu ve Kurulu’nu zayıflatma, maddi çıkarlara konu etme; mühendis-mimarlar açısından önemli hak kayıplarına yol açma; ihalelere girecekler arasında haksız rekabete yol verme ve usulsüzlük ve yolsuzlukları artırıcı niteliktedir.
2002 yılında kabul edilen 4734 sayılı Kamu İhale Yasası sonrasında, 1999 yılında yaşanan depremlerin de etkisiyle yapılan bazı düzenlemelerle, mühendis ve mimarların yapım ihalelerine katılmaları olanaklı olabilmişti. Zira mühendis ve mimarların bu süreçte yer almaları, hizmetin bilimsel-teknik kalitesi, niteliği ve denetlenebilirliği açısından önem taşımaktadır.
Ancak görünen o ki, 1999 depremleri sonrası yapılan yasa değişikliği güncel bir göz boyama rolünü üstlenmiştir. Zira serbestleştirmenin her alanda yaygınlaştırılması adına, yasa kapsamına giren işler daraltılmakta, mühendislik ve mimarlığın dışlanmasına yönelinmektedir. Mevcut yasa tasarısı ile bu durum nihai anlamda yasalaştırılmak istenmektedir.
Tasarıda öngörülen tüm kamu hizmetlerinin ihaleye çıkarılması ile gerçekte kamu kuruluşlarındaki yeterli donanıma sahip nitelikli personelin devre dışı bırakılmasına yol açılacaktır. Bu düzenleme, Belediyeler, Bakanlıklar, Karayolları, İller Bankası, DSİ v.b. birçok kurumda çalışan teknik personelin bugüne dek üstlendiği projelerin piyasadaki yerli, yabancı firmalara yaptırılmasına yol açacak, böylece kendi personeline projeleri denetleme görevi dahi vermeyen yeni bir kamu ihale düzenine geçiş yapılacaktır.
Tasarı, kamu kurumlarında çalışan mühendis ve mimarların teknik yeterlilikleri yanı sıra serbest çalışan mühendis ve mimarları da dışlamaktadır. Böylelikle mühendis ve mimarların hakkı olan iş bitirme ve iş denetleme belgeleri sermaye çevreleri lehine düşürülmekte ve meslek mensuplarımızın yasal hakları ihlal edilmektedir. Oysa yasa kapsamında sayılan bütün yapım işleri ve danışmanlık hizmetleri birer mühendislik ve mimarlık hizmetidir.
Diğer yandan Tasarı ile Kamu İhale Kurumu’nun (KİK) görev ve yetkileri kısıtlanmakta ve Kurul üyelerine, ihalelere yönelik bilimsel yayın ve ücretli ders verebilmeleri olanağı tanınarak, KİK kişisel, piyasa ve şirketler lehine maddi çıkarlara açık bir yapıya büründürülmektedir. Aynı şekilde vahim bir diğer yanlış ta, ihalelere ilişkin İdareye şikayet ve Kurul’a itirazen şikayet başvurularının caydırıcı hale getirilmesidir. Şikayet başvuru harçlarının yüksekliği, şikayet ve itirazı aşırı ölçüde sınırlayıcı niteliktedir.
Yine diğer yandan, Tasarının birinci maddesinde 4734 sayılı Yasanın 3. maddesinde düzenlenen yasa kapsamı dışında kalan istisnalara yeni üç istisna daha eklenmiştir: TÜBİTAK tarafından yapılacak araştırma-geliştirme hizmet alımları; sağlık hizmeti sunan ve bu yasa kapsamında bulunan idarelerin birbirlerinden yapacakları hizmet ve mal alımları; uluslararası veya ulusal amaçlı güvenlik, insani yardım gibi durumlarda yapılacak mal ve hizmet alımları kapsam dışı tutulmaktadır.
Yasa bir yandan tüm kamu hizmetlerini ihaleye açarken, diğer yandan 2002’den bu yana mal ve hizmet alımlarında istisnalar o kadar çoğaltılmıştır ki yasa kapsamı dar bir çerçeveye sıkıştırılarak, tamamen serbestleştirme operasyonuna maruz bırakılmıştır.
Özetle, mevcut Tasarının yasalaşması halinde kamu ihale sistemi usulsüzlük, yolsuzluk, mühendislik-mimarlık kapsamında bilimsel-teknik kriterlerden yoksunluk ve piyasa lehine belirlenecek keyfiyetlerle ihalelerin istenilen kişi, firma ve gruplara verilmesi yoluyla kamu ihale düzeni tasfiye edilmiş olacaktır.
Üst Birliğimiz Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği–TMMOB, bağlı bütün Odalarının görüşlerini toplayarak, Tasarının 14 maddesine (1, 2, 3, 5, 6, 7, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25. maddeler) ilişkin görüş oluşturmuştur. TBMM’de grubu bulunan bütün partiler ve Milletvekillerini bu görüşleri dikkate almaya; ülke ve kamu çıkarları, kamu denetimi, maddi çıkarlardan bağımsız kurum/kurul işleyişi ve yüksek nitelikli bilimsel-teknik hizmeti ifade eden mühendislik-mimarlık çıkarlarını korumaya davet ediyoruz.
Emin KORAMAZ
TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI
Yönetim Kurulu Başkanı