TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI
Yönetim Kurulu Başkanı Emin KORAMAZ’ın BİRGÜN Gazetesine Demeci:
Özelleştirmelere İlişkin Yargı Süreci Tamamlanmadan Yapılan Devirler, TÜPRAŞ Özelleştirmesinde Olduğu Gibi Hukuksal Çözümsüzlüklere Yol Açmaktadır.
Bilindiği Gibi Danıştay, TÜPRAŞ’ın Devri Kararından Bir Hafta Sonra, Daha Önce Açılmış Bir Davaya İlişkin Yürütmenin Durdurulması Kararını Vermişti. Benzer Bir Kararın Açmış Olduğumuz Davadan Hareketle ERDEMİR İçin de Verilmesi Olasıdır.
ERDEMİR Özelleştirmesine Yönelik İhalenin Onayına İlişkin
Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararının Kamu Yararına ve Hukuka Aykırılıkları Nedeniyle İptali ve Yürütmesinin Durdurulması İstemiyle Odamızın Danıştay’da Dava Açmış Olduğunu Hatırlatırız.
Yangından Mal Kurtarırcasına Yapılan Özelleştirmelere Karşı Kamu Yararını Gözeten Hukuk Mücadelemiz Sürecektir.
ERDEMİR’deki Kamu Payının Özelleştirilmesi Kamu Yararına Aykırıdır
İdare Hukuku temel ilkelerine göre, her idari işlemde “Kamu Yararı”nın bulunması vazgeçilmez bir koşuldur. Oysa Erdemir’in özelleştirmesinde kamu yararı bulunmamaktadır. Kamu yararından yoksun olan bir özelleştirme, özelleştirme sürecinde tesis edilen bütün idari işlemlerin de kamu yararına aykırılığını beraberinde getirmektedir.
Kamu Payının 4046 Sayılı Kanun Kapsamında Özelleştirilmesi Mümkün Değildir
Bilindiği gibi ülkemizde özelleştirme uygulamaları 4046 sayılı Yasa kapsamında yürütülmektedir. 4046 sayılı Yasa’nın amacı; “ekonomide verimlilik artışı” ve “kamu giderlerinde azalma sağlamak” olarak ortaya konulmuştur. Dolayısıyla bu Yasa’ya dayanılarak yapılan özelleştirmelerin ve özelleştirmeyi oluşturan tüm idari işlemlerin ‘amaç’ yönünden hukuka uygun olması, genel kamu yararı amacının özel görünümü halini alan bu iki amacın varlığının ortaya konulması ile sağlanabilecektir. Erdemir’deki kamu payının özelleştirilmesi işlemi, genel amaç olan kamu yararına aykırı olduğu gibi; 4046 sayılı Kanun’da öngörülen özel amaca da uygun değildir.
Zira Erdemir’deki mevcut kamu payı, ne ekonomideki verimlilik artışını olumsuz açıdan etkilemekte ne de kamu gideri yaratmaktadır. Aksine bu özelleştirme yeni kamu giderlerinin ortaya çıkmasına neden olacaktır. Ülkenin demir-çeliğe olan ihtiyacının hiç bitmeyeceği düşünüldüğünde; ihale bedelinin bu ihtiyaç bedelini sürekli karşılayacak boyutta olmadığı da ortadadır.
ERDEMİR’deki Kamu Payının Özelleştirilmesi Anayasa’nın 167. Maddesine Aykırıdır
T.C Anayasası’nın “Ekonomik Hükümler” bölümünü düzenleyen, “Piyasaların Denetimi ve Dış Ticaretin Düzenlenmesi” başlıklı 167. maddesinin 1. fıkrası, piyasalarda tekelleşme ve kartelleşmenin olamayacağı, bunu önlemenin de devletin görevi olduğuna hükmetmektedir. Bu hükümde aynı zamanda; piyasaların sağlıklı ve düzenli işlemelerinin sağlanması da devletin görevleri arasında gösterilmiştir. Kamu payının özelleştirilerek ortadan kaldırılmasıyla Erdemir, fiilen özel sektör TEKEL’i haline dönüşecektir.
ERDEMİR 1960 sonrası Türkiye’nin sanayileşme ve kalkınma hamlelerini simgelemektedir. ERDEMİR Türkiye’deki ortalama performansın çok üzerine çıkmış bir kurum niteliği taşımaktadır. Kamuya yük olmadığı gibi, küresel düzeyde rekabet ederek ayakta kalmayı başarabilecek niteliğe sahiptir. Yarattığı gelirin önemli bir kısmını kuruluş sözleşmesi gereği yeniden yatırıma dönüştürmek zorunda oluşundan dolayı ülkemiz için vazgeçilmez bir konumu bulunmaktadır.
Konu özgülündeki kamu yararını gözeten hukuk mücadelemiz sürecektir.