Seçim Öncesinde Çağrı

Türk Telekom’un özelleştirilmesinin üzerinden 2 yıl geçmeden, hileli zam gibi kamu zararına uygulamalar ortaya saçılmıştır. Özelleştirme, kamu hizmetini yok sayan özel bir tekel yarattı. Bizler, özelleştirmenin, kamusal kaynakların sermayeye peşkeş çekilmesi olduğu ve asli amacı kamu yararını gözeterek topluma hizmet vermek olan kurumları kar peşinde koşan şirketlere dönüştüreceğini defalarca söyledik. Bu doğrultudaki mücadelemizi özelleştirme kararından sonra açtığımız davalarla sürdürüyoruz. Ancak bu davalardan birini esastan sonuçlandıran Danıştay 13. Dairesi, Türk Telekom’un özelleştirilmesi kararının iptal istemini oybirliğiyle reddetmiştir. Danıştay’ın verdiği ret kararı hukuki sürecin sonlandığını göstermemektedir. Bu kararın temyiz aşaması bulunmaktadır. Konuyla ilgili Haber-Sen, Elektrik Mühendisleri Odası ve Makina Mühendisleri Odası’nın yapmış oldukları ortak basın açıklaması metni aşağıdadır.

BASINA ve KAMUOYUNA

SEÇİM ÖNCESİNDE ÇAĞRI: TELEKOM’U GERİ ALIN!

Türk Telekom’un özelleştirmesinin üzerinden 2 yıl geçmeden hileli zam gibi kamu zararına uygulamalar ortaya saçılmıştır. Kamu hizmetini yok sayan özel bir tekel yaratılmıştır. Ne kablolu TV ne de Telekom’un altyapısını kullanan diğer işletmecilerin Türk Telekom karşısında seçenek oluşturmadığı bugün açıkça ortadadır.

Yargı çeşitli hukuka aykırılık noktalarında kararlar vermesine rağmen, kılıfına uydurulmuş işlemler yapılmakta, yargının yetkisi daraltılmakta, kimi zaman yargı hedef tahtası haline getirilmektedir. Hukuk devleti yalnızca yasaların uygulanmasıyla sağlanamaz. Hukuk devletinin gereği yürütmenin icraatında meşruiyetin sağlanmasından geçmektedir. Bu gerçekler karşısında kamu yararından yana tavır alacak güçlü bir siyasal iradeye ihtiyaç bulunduğu açıktır. Seçimler öncesinde iktidar arayışında olan partilere ve oy kullanacak yurttaşlara Türk Telekom’un geri alınması gerektiği çağrısını yapıyoruz.

Bizler, özelleştirmenin, kamusal kaynakların sermayeye peşkeş çekilmesi olduğunu ve asli amacı kamu yararını gözeterek topluma hizmet vermek olan kurumları kar peşinde koşan şirketlere dönüştüreceğini defalarca söyledik. Bu doğrultuda her türlü eylem, etkinlik ve hukuk mücadelemize rağmen Türk Telekom, devletin kendi koyduğu yasalar bile göz ardı edilerek AKP Hükümeti döneminde “babalar gibi” satıldı. Ancak mücadelemizi sürdürdük ve özelleştirme kararına karşı dava açtık. Bu davalardan biri de, Türk Telekom’un yüzde 55 oranındaki hissesinin blok satışına ilişkin 1 Temmuz 2005 tarihli kararın iptali istemiyle Danıştay’da açılan davadır. Ancak 9 Temmuz 2007 tarihinde davayı esastan sonuçlandıran Danıştay 13. Dairesi, Türk Telekom’un özelleştirilmesi kararının iptal istemini oybirliğiyle reddetmiştir. Danıştay’ın verdiği ret kararı hukuki sürecin sonlandığını göstermemektedir. Bu kararın temyiz aşaması bulunmaktadır.

Türk Telekom’un Oger firmasına devrinin üzerinden geçen 1.5 yıllık süre kamunun zararına uygulamaları belgelemiştir:

Özelleştirme her yurttaşın ulaşabilmesi gereken ve kamusal bir hak olan haberleşme hakkına indirilmiş bir darbe olmuştur. Nitekim Türk Telekom, ev abonelerinin yoğun kullandığı hatlarda ve şehir içi görüşmelerde yüksek oranda zam yapmış, yargıya yapılan başvuru sonucunda bu zam şimdilik engellenmiştir.

Kamu elindeyken özelleştirilen cep telefonu işletmecisi Avea’nın bir kısım hisseleri, özel tekelin çıkarları gereği kamu kaynağı kullanılarak yeniden devralınmıştır.

Tüm yurttaşların haberleşmesinin gizliliği Anayasal güvence altında ve devletin sorumluluğunda olması gerekirken, özelleştirme bu gizliliği ihlal etmiş ve devlet güvencesini ortadan kaldırmıştır. Bu süreçte Harp Okulu Komutanı’nın telefonu dinlenmiş, Telekom’da yabancı ajanların telefon kayıtlarını yasadışı biçimde aldığı ve sınır dışı edildikleri medyaya yansımıştır.

Türk Telekom’un özel tekele devredilmesiyle Türkiye telekomünikasyon alanındaki tüm iddiasını kaybetmiştir. Kurumu işleten firma, kuruma tek kuruşluk yatırım yapmamıştır.

Özelleştirme ile sabit telefon ve internet hizmetlerinde özel bir tekel yaratılmıştır.

Devlet milyarlarca dolarlık gelirden mahrum bırakılmıştır. Bu kaynak Oger firmasına aktarılmıştır.

Kamu çalışanları adeta özel tekele kiraya verilmiştir. Nitelikli birçok eleman kurumdan ayrılmak zorunda bırakılmış, birçok insanın işine son verilmiştir.

Türk Telekom’un devrinden ülkenin stratejik çıkarları, halkımız ve çalışanlar hiçbir şekilde kazanmamıştır. Bu devirden tek kazanan Oger firması olmuştur. Türk Telekom’un özelleştirilmesi usule uygun olabilir, ancak açıkça kamu yararına aykırıdır. Özelleştirme uygulamaları; IMF, Dünya Bankası ve uluslararası finans çevreleri ile yerli işbirlikçilerinin çıkarlarına hizmet etmektedir.

Türk Telekom gibi dünyanın 13. büyük şebekesine sahip Türkiye’nin en önemli kurumlarından birisinin halkın malı olduğu yönündeki mücadelemizi ısrarla sürdüreceğiz. Türk Telekom’ da yaşanan her türlü gelişmeyi halkımızla paylaşmaya ve doğru biçimde bilgilendirmeye devam edeceğiz. Bizler, sendikalar ve meslek örgütleri olarak kamu kurumlarının, ülkenin zenginliklerinin özelleştirilerek yabancı sermayeye peşkeş çekilmesine karşı verdiğimiz mücadeleyi her türlü platformda sürdüreceğimizi belirterek, Türk Telekom’u geri alın çağrısı yapıyoruz.

Yeni Telekom ve Petkim gibi peşkeşler yaratılmaması için, Türk Telekom’un özelleştirmesini savunan ve geri alınması konusunda adım atmayacak olan partilere oy verilmemesi çağrısında bulunuyoruz.

HABER-SEN

ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI

MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI

Please follow and like us:

Tarih: Mayıs 17, 2018, kategoriler: Basın açıklamaları Yazar: